1 Şubat 2016

Tekrar Yazabilirim Bence


Selamlar,
Neredeyse 3 yıl olmuş son yazımdan bu zamana kadar. Tabi ki bir çok şey değişti. Birincisi bu değişimlerimden dolayı eski yazılarımın hiçbirisini silmeyeceğim -hepsini sildi-... Okumayacağım da çünkü muhtemelen ergenlik ateşiyle çok fazla saçmalamışımdır. Belki de severim bilemiyorum da canım sıkılsın istemiyorum açıkcası. Bütün gece yazmış olduğum yaş dönemimi düşünmeden 'ne kerizmişim' diye düşünmek istemiyorum. Neyse.

Aslında bir kaç ay önce tekrar yazmak istemiştim. Çünkü kafamda zilyon tane şey dönmeye başlamıştı yine ve Facebookta bir paragrafı bile okumaktan aciz bir güruha duvar yazısı olarak yazmak istemiyordum. Fakat bir çok deneme yapmama rağmen bloguma ulaşamamıştım. Yaklaşık bir kaç saat önce bir -sanırım arkadaşım demek doğru olur o da kabul eder- arkadaşımın mesajıyla 'lan yoksa ben gmailimi mi yanlış girdim' diye aklıma deli düşünceler sokup gerçekten de gmailimi yanlış YAZDIĞIMI farkedip sonunda bloguma ulaştım. Özlemişim lan. İnş devam edebilirim. Bu yazıyı da o arkadaşa ithaf ediyorum. Çam sakızı çoban armağanı.

Muhtemelen eskisinden daha az küfürlü ama açık bi şekilde yazılacak olan küfürlerle dolu, kendi çapımda bi şeyleri eleştirdiğim gereksiz, saçma sapan konular hakkında atıp tutup egomu tatmin edip rahatlayacağım bir sürü yazı dizini oluşturacağım. İsim vermeden hayatıma girip çıkmış bir çok insana da saydıracağım yazılar da yazabilirim onun için hedef de olabilirsiniz. Hazır değilseniz ya da anlamadıysanız  'öff siktir git amk salağı' diyerek sağ taraftaki x ten sayfamı kapatabilirsiniz. Ama bence ara sıra bakacaksınız.

Belki bi bakarsınız yemek tarifleri paylaşmaya başlarasfklasjflkahflahl şaka şaka. hadi bb.

7 Temmuz 2013

Ben Şimdi Bu Yazıyı Niye Yazdım? Neden Yazdım?



Her şeyi yanlış yaşıyorsunuz lan. İnanın ki.
Farkında da değilsiniz, sizi de haklı görüyorum, ama bir yerlerden değişime başlamalısınız. Gereksiz huylarınız falan var. Birbirinizi sahipleniyorsunuz, ama bencilliğinizden dolayı. Ben sahipleneyim ki o da beni sahiplensin mantığı var tamamiyle. İçinizden gelerek yapmıyorsunuz yaptığınız şeyleri. Hep bir beklenti, yaptığının karşılığını bulma isteği falan.

En basitinden, seviyorsam sevecek mantığı var. Sevilmeyince bir konuşmalar, bir tavırlar. Sonra dem vurulur niye kimse beni sevmiyor, niye hayatımda kimse yok diye .. Ya da birlikte olunan insanla her şeyin çok çabuk bitmesinden yakınılır. E tabi biter amk salağı, sevgiyi bitiriyorsun çünkü. Sevgiyi öyle bi boyuta getirdiniz ki, yeni aldığınız çanta muamelesi yapıyorsunuz.
Sevgili buluyorsunuz 247157 tane fotoğraf, tüm tanıdıklara haber verme. Sanki bi bok yaptın amk.

Sahiplenme ve bencilliğe geri döneceğim, onu açıklamam gerek gibi geldi.
Belki bir çok inkarda bulunacaksınız ama açık açık belli ki çoğunuz bencilsiniz. Farkında değilsiniz. Belki benim de bencil yönlerim var farkında olamadığım ama sevgi, ilişki konusunda yok. Çünkü duyumsadığım sevginin karşılığını sevgi olarak almazsam o insandan diğer gün nefret etmiyorum. Sizin yüzünüzden de çevreme vazgeçmiş gibi gösteriyorum ama içimde öyle olmamış oluyor. Çünkü onu seviyorum diye onun beni sevmesini beklemem çok bencilce bir şey.

'Sana sevgi, şevkat, ilgi gösteririm ama sen de bana göstereceksen eğer.' Tüm ilişkilerin mantığı bu bana göre. Hiçbir çaba istemiyorsunuz. Annelerimizin lafı 'armut piş ağzıma düş'. Oldu.

Sevdiğin insanı sahiplenmezsen nasıl sevmiş olursun diyecek olanlar vardır. Evet, doğru belki bi bakıma ama onu sahiplenmekten kastım zor bi durumda onu savunmak değil. Çoğunuz ilişkileri 'mal' gibi kullanıyor. Hayatına giren insan senin bi malın sanki. O bir koli ve sen istediğini yapabilirsin mantığı var hep. Birbirine yön göstermek ile birbirine emir vermek iki ayrı şey ve sizler farkına varamıyorsunuz bunun.

Şimdi bunu nasıl açıklayacağım bilemiyorum ama deneyeyim. İnsanız neticede, duygularımız var. Belki bazı doğa olaylarını kabul etsek (evrim gibi) daha iyi şeyler de yapabiliriz gibi ama olamıyor. Sahiplenmeyi öyle abarttık ki iş artık 'seninle seviştiğim için benden başkasıyla sevişemezsin' e gelmeye başladı. Bi kere bunu engelleyemezsiniz ki. Bi insanı ne kadar gözetiminiz altında tutabilirsiniz? Zaten öyle bi şey yapmaya çalışmak sevdiğiniz insanı kafese koymaktır. Böyle saçma sapan gereksiz güvensizliklere giriyorsunuz. Hani bunu yapsanız da yapmasanız da karşınızdaki insan kendi isterse gider birisiyle olur. Başkasıyla olmasını sorun etmeyin demiyorum, hobi olarak yine edin. Demek istediğim, sırf bu korkunuzdan dolayı bi insanın özgürlüğünü kısıtlama hakkına sahip değilsiniz ve değiliz.

Ancak herkes bunları aşarsa daha verimli, daha mutlu ilişkiler olur. Devlet gibisiniz amk, farkına varamıyorsunuz kısıtlandırıldığınız / kısıtladığınızı. Çok garip.

Belki de yalnızlık başıma vurdu. Düşüncelerim bana kalsın işime yarar diyemedim yine de.
Byeee.

-evet hala yalnızım :(

18 Kasım 2012

Hani Ben Buradayım



Selamlar.
Yazabileceğim konu listesi bir elin 5 parmağını geçmediğinden böyle mal gibi her gün ' ne yazsam ' diye düşünüyorum. Demek ki neymiş, gerçekten edebi yazılar yazıp, kahve fincanından tut, bitkilere hallenen ve ne müthiş şeysin sen aşk temalı yazılar yazmam gerekliymiş.
Yazmayacağım tabi öyle bi kalp krizi yaşatmak istemiyorum ama geyiğini yaparım yani ..

Türk kızını yerdikten sonra hiç nefret mesajı almadığıma göre, Türk kızları hala sevgililerine tripli mesajlar atıyorlar. Güzel devam etsinler. Onların trip atıcakları bi sevgilileri var ben yine kışın ortasında (kış olsaydı güzel olurdu şimdi) eli sikinde bekleyenlerdenim.

Kız kurusu olucam dura dura kokcam inanın.
İşin kötü tarafı vücudum artık bir çok şeye tepki vermeye başladı. Eskiden -ki ergenlik zamanlarında- 3-4 bira içince çakırkeyif oluyordum, mutlu oluyordum. Şimdilerde 2. birada midem ağrımaya başlıyor ve uykum geliyor. Abi uykum geliyor ya uyku ne amk. Sigara desen günde 5-6 tane içsem bile boğazım ağrıyo diğer gün sabah, 17 yaşında bi erkeğin sesiyle 'günaydın anne' diyorum..
Hani zamanım dar yani, sevgiliyle yapılabilecek eğlenceli aktiviteleri yapamayacağım..... Bir kaçı dışında tabi ama adamla bara oturup soda almak da istemiyorum açıkcası. SODA NE BE..

Tamam gececi bir insan değilim ama hani sevgilim olsa bile şuan durup anama ' züleyhalarla dışarda olcazz ' diye yalan atıp bütün gece yiyişmek bile istemiyorum. Sıkıcı geliyor.. Yapmadığım şeyden sıkıldım yani şu genç yaşımda yaşlanmaya başladım.

Sevgili olmamasının en iyi tarafı sınavlardan yüksek notlar almak.. Şuan öğrendiğim sınavlarım arasından en düşüğü 82 artık düşünün yani.. Tek artı yönü bu. Hatta okul bitene kadar adam akıllı bi ilişki içerisinde bulunmazsam, müzik bölümünü birincilikle bile bitirebilirim. Çünkü yapabilceğim başka bi şey yok. Hani bayağı film izliyor, kitap okuyorum. Kelime avı oynuyorum sıkıldığımda ki sıkıldığım şey de pc başında oturmak falan hani.
Sabahları 7de evden çıkıyorum akşam 9 da dönüyorum. Bütün günüm okulda geçiyor. Çok nadir okul çıkışı bir yere oturuyorum arkadaşlarımla. Genelde kendim istemiyorum, 'kafam kaldırmıyor' modunda oluyorum. Ev kızı da diyemiyorum kendime okul kızıyım bu durumda (ay ne biçim benzetme be bu)....

Hayatıma renk gelsin istedim birinden hoşlanıyorum şimdi peki iyi mi? Değil. Çünkü neler olduğunun farkında değilim. Hayır ilgilenildiğimi de kestiremiyorum. Gerçi ben kendimle ilgilenmiyorum elin adamı niye benimle ilgilensin değil mi?

Hani normal bi insan oldum lan herhalde. Sabahları metrobüse binmeye çalışıyorum, iten olunca ' ya ne itiyorsunuz be' diye çirkefleşiyorum. Kemanıma yanlışlıkla bile olsa vuran, ittiren falan olunca tip tip bakıyorum. Okul dönüşü arkadaşlarımla metrobüs ne kalabalık yaa muhabbeti falan yapıyorum. En çok güldüğüm şey ve başıma gelen şey, metrobüs beklerken körüğün bana denk gelmesi. Hayata kafa atasım geliyor işte o sırada ' bu da mı gol değil amınakoduğum ' diyorum.
Bu yani bu kadar.

Resmen yazmak olsun diye yazıyorum be öf.
Çok sıkılıyorum be.


28 Ağustos 2012

Türk Kızının Tarihteki Yeri ve Önemi


Uzun zamandır her yerde konu olan türk kızını bloguma sokmadan edemezdim. Yani önceki bir çok yazımda mutlaka geçirdim ama onlara özel bir konu açmak artık hak oldu. Çünkü, artık  'genel türk kızı'  profilini eleştiren kızların da gittikçe onlara benzediğini ya da türk kızı tabirine yeni anlamlar kazandırdıklarını farketmeye başladım.

Şimdi öncelikle biliyoruz ki türk kelimesi kendi dilimizde bile bir geyik, espiri unsuru oldu. Bundan eğleniyoruz. Kendimize özgü bir takım huylarımız var ( mesela, kırılan bi şeyi atmak yerine koli bandıyla yepisyeni yapmak ) ... Umut Sarıkaya'nın bir çok karikatürüyle de, yeni nesil gençliğimiz türk insanının inceliklerini farketmeye başladı.

Fakat, her ne kadar kendisi türk bile olsa cinsiyeti itibariyle diğer türlerden ayrılan bir türk kızı modumuz var.

Hayatının çoğunu fesatlık, ileri derece kıskançlık / dedikodu, diğer hemcinslerinden daha güzel olma çabaları, hayatına girebilecek her erkeğe hayatı zindan etme (vb) ile geçiren bu türün kendisine has bu özellikleri internet aleminde yeteri kadar konu ediliyor. Fakat bu kızlarımız yılmıyorlar. İnatla savaşıyorlar asimile olmamak için. Sanırım asimile olmasını hatta soykırıma bile uğramasını en çok istediğim türdür kendileri.
Hayır tabi ki ben de bir türk kızıyım .. Fakat bende o özelliklerin hiçbirisi olmadı. Ergenliğimde bile 'üff snne be slk!' , ' snrm mşqlsn ii qcLr ' demedim hiç en azından...

Ama yine de bunlardan nefret ediyorum.

Bak canım hemcinsim...
Senin yaptığın o atarlı mesajlar karşı tarafı ağlatmıyor. Ayriyetten insan dişisinin en iğrenç durumuna bürünüyorsun. Ulan sevgili olduğun çocuğa zaten o zaman süresi içerisinde hayatı zehir ediyorsun. Adam senden ayrıldı diye, 'bakalım başka kız profili açayım da hemen yavşayacak mı' diye uğraş veriyorsun. Lan insan üşenir be! Yeni profil açmak için mail alıyorsun falan. Bu ne amk! Ama arkadaşlarına gidip ' ay hiç umrumda değil ' diyorsun.

Irk olarak kısa boylu olmamız gayet normal, ama senin uzun boylulara gösterdiğin hırçın kıskançlık nedir amk? Senden daha güzel işte amk götten bacaklısı!
' ya bir de türklerde hamur işi çok olduğundan hep böyle kiloluyuz ' ne demek amk!? Onun yerine 'hareket etmeye üşeniyorum, götümü koltuğa yapıştırıp zengin koca beklemek daha keyifli ' desene...
Hamur işinden kilo alıyormuş. Duyan da her gün spor yapıyor sanır. Bir de bunun boğazına düşkün olduğunu kabullenemeyip ' ilaçlardan hep ' diyen versiyonu var.

Niye kabullenemiyorsun e be güzel kızım? Hayır bunlar normal şeyler.

Ayrıca Berkecan seni sikip atmadı çünkü çocuğa memelerini bile gösteremeyecek kadar tabularla dolusun. Evlenmeden olmazmış. Cinsel hayatın beni ilgilendirmiyor elbette tercih senin ama sonrasında cinsel hayatı olan kızları senden daha cesurlar diye 'orospu' ilan etmene gerek yok.
En yakın arkadaşının hakkında bile sırf yine o domuz kıskançlığından dolayı atıp tutar onun adını çıkarmak için imkanın olsa Taksimde pankart açarsın.

Sevgilinin takımını tuttun da noldu? Hayır çocuğun taraftarı olduğu takımı tutcağına vücudunun parçası olan takımları tutsan onu daha mutlu edersin farkında mısın?
Eski sevgilinin evlendiğini duyunca niye sinirleniyorsun bi de onu anlamıyorum çözümleyemiyorum...Abi bitmiş arıtk üstünden 10 yıl geçmiş senin üstünden 10 kişi geçmiş (oha nasıl sinirlendim lan) adamın karısına ' uff çk çrkn yaa bnm dğrmi blemediii' diyecek kadar seviyesiz misin?!

Belki eskiden yaptığın en büyük çılgınlık sevgiline iç çamaşır dolabını göstermekti ama şuan sanırım sürtünmeli ilişki ( böyle mi yazılır ki ) yaşamak. Daha ileri gidip anal olarak ilişkiye girenlerin de olduğunu biliyor ve onları 'bekaretlerini korudukları' için tebrik ediyorum. Bravo ya! Bilim adamlarına versem yeni bi tür diye müzeye koyarlar sizi. Hayır ha vajinal ilişki yaşamışsın ha anal ilişki.. İkisinin de adı seks amk. Daha vücudunda 'zar' diye adlandırılan şeyin işlevsiz olduğunu bilemeyecek kadar mı cinsellikten uzaksın yarrak!

Ve en acısı dostlarım, hala ona selam diyen erkeğin ondan hoşlandığını düşünen kızlar var... Ne yazık ki. Hala onlar var yani..
En büyük hayalin 2 çocuk yapmak amk senden ne sanatçısı olur anlamıyorum ki.

Bir de şimdi bu türk kızlarının yeni modu var. Şuan 9gag furyasından dolayı bunlara 'attention whore' deniliyor. Gavurcası.. Bunlar ki, kendilerini bir çok sosyal medyada 'psikolojik deli' olarak göstermeyi çok seviyorlar. Bir kere sizlere şunu söyleyeyim canlarım, psikolojik olarak sorunlu olan kişiler böyle internette çok takılıp, herkese kullandığı ilaçları ilan edip, kendisinin deli olduğunu - yarrak kafalı olduğunu - herkese duyurmaya çalışmıyorlar. Çünkü adı üstünde 'psikolojik sorunlu, sinirsel problemleri olan, akıl hastası' .. Amk bu aslında o kadar ciddi bir konu ki, sizin gibi aptalların bunu piyasa yapmasına deli gıcık oluyorum ve en çok bu sinirlendiriyor beni.

AKLİ DENGENİZ YERİNDE. SADECE İLGİ ODAĞI OLMAK İSTİYORSUNUZ. ÇÜNKÜ TÜRK KIZI GENLERİNİZDEN DOLAYI GÖTÜNÜZÜN KALDIRILMASI HOŞUNUZA GİDİYOR.

Ayyyy gerçekleri yüzünüze vurunca da kötü oluyordunuz dimi. Sinirsel problemleriniz var çünkü pardon hadi bi atarax alın xd Redbull ile karıştırınca kafa yapıyormuş, bi de biranın içine sigara külü attıktan sonra da kaslı erkekle sevişiyormuşsunuz xdxd.
Amk aptalları.

Fotoğraflar ile yaşadıkları aşklara girmiyorum. Hani tumblr da falan süpersonik güzel kadın fotoğrafları koyarak ne amaçladıklarını bilemiyorum. Özenmek güzeldir de bokunu çıkardıklarının farkındayım. Neyse o konuyu yazmayacağım. Zenci yarrağı kadar yazı yazdım amk zaten.

Ulan insan sevdiğine her buluşmada hesabı ödetir mi lan? Yüzsüzlüktür bunun adı amk. Biraz kendi ayaklarınız üzerinde durmayı öğrenin.

Ayriyetten kafanıza sokun, insanlar değişir. Sizler de değişiyorsunuz. Onun için gerek eski sevgiliniz, gerek konuşmadığınız kız arkadaşınızın değişimini 'dalga unsuru' yapmayın. Çünkü bu sizin seviyesizliğinizi gösteriyor. Eski sevgilinizin ya da hoşlandığınız ama size pas vermeyen çocuğun yeni sevgilisi size benzemiyor. Paranoyaklığınızdan dolayı kabul edemiyorsunuz hatta aşırı da çirkin ve şişkosunuz size mi bakcak lan o çocuk. Tabi bana bakcak xd En güzel benim xd (ironi)...

He bir de yine sizin hoşlandığınız çocuk utangaç değil ya da ' aslında hoşlanıp takmıyormuş ' gibi gözükmüyor ( bu aptallığı ancak siz yaparsınız amk ). Açık açık sizden hoşlanmıyor. Erkekler anlayamaycağınız derecede düzdür ve o çocuk gerçekten sizden X grubunun Y şarkısını istiyor!!

BÜYÜYÜN.
Ayrıca götünüz kokuyormuş, koltukaltlarınız da kıl içinde çoğu kez, lütfen dikkat edin bunlara. Arada bi sizi seven erkeklerin cinsel hayatlarını bitiriyorsunuz. Biz am biti gibi kalıyoruz.

Size güle güle bile demiyorum çünkü snrm mşqLsnz ii qcLr...

13 Haziran 2012

Üstüme Kuaför Çırağı Atın



Selam arkadaşlar selam.

Bu güzellik salonlarından çektiğim nedir lan benim? Sadece kaş bıyık için gittiğim bi yerde dinlemediğim müzik  kalmıyor. Serdar Ortaç falan olsa yine gam yemeyeceğim ama Güllüden tut Sibel Can'a kadar falan böyle daha adını sanını bilmediğim bilmek de istemediğim ve ultra arabesk olan şarkılar dinlemekten çok sıkıldım.
O şarkılar bi tarafa bir de üstüne orta yaş sendromlu karılarn yaptığı 'ayyyy bizim nursefa nın kocası böyleymiş ' türevi abartılı dedikoduları da cabası.
Lan bi kaş aldırcam be bi kaş !!

Arada bir ağdayı da yaptırayım da bi kere tam düzgün olsun diyorum... Yılda 1 ya da 2 kere giderim ağda için, onda da hep en kalabalık gününü tutturuyorum arkadaş ben mi cenabetim? Yok değilim olamam. Bi kere sevgilim yok..... neyse.

Bir de kaş alan kişi şişkoysa ve siz zayıf / güzel  fizikliyseniz yandınız. Gözünüzü mü çıkarır artık, dudağınızı mı koparır bilemeyeceğim. Dudak demişken, vajinanızı da o kadın alırsa oofff vay halinize....

Sonra vay Hürrem sen niye şişkoları ezikliyon. EZİKLERİM TABİ LAN. KISKANÇLAR ONLARIN YÜZÜNDEN 3 KİLO GÖBEĞİM ÇIKTI :(

Neyse sakinim.

Hani böyle ne bileyim, Led Zeppelin çalsa içeride, Janis Joplin çalsa... Çocuklu bayanların çocukları için kafesler olsa ve onlar orda kalsalar... Böyle odalar am, göt, koltukaltı teri kokmasa.. Lavanta koksa mesela. Ya da tamam abarttım hiç am kokan bi kuaför ya da güzellik salonuna gitmedim de koltukaltı bariz var, artı bir de sigara kokusu.

Ben de sigara içiyorum da lan orası güzellik salonu amınakoyim, oldu bi de arkada kova yapalım tam olsun. Yarraklar!

Ya deli sinirleniyorum abi, bir de kaş aldırıyorum alt tarafı bi 7 lira falan ödeyeceğim. Kasada kimse olmaz mal mal suratsız karılarla bakışırım. Sıramı beklerken, personellerin (?!) kendi aralarında salak salak espirilerine mağruz kalırım.

Peki hiç mi iyi tarafı yok bu salonların derseniz, eh işte.. Mesela yolda gördüğünüz, sarışın güzel fizikli bi kızın aslında ayağında mantar olduğunu ve düzenli olarak pediküre geldiğini öğrenebiliyorsunuz. Bu da egonuzu tatmin ediyor biraz... ya da yaşlı teyzelerin gözünüzün önünde soyunmasını da seyredebiliyorsunuz...
Yeni evli kadınların konuşmalarını dinlemeyin ama. Çünkü direkt olarak hayattan soğuma sebebi onlar. Yeni doğum yapmış kadınlar olsun vs. Zaten kıl oluyorum 2010 evlilerine. Kafalarından kıvılcım çıkararak sigaramı yakasım geliyor.

Konumuz gereği güzellik salonlarındaki kıro müziklerin bitmesini istiyorum. Beni hayattan soğutuyorsunuz. Girmeden öncesi ve sonrası diye bi surat ifadem oluşuyor... Hayatı sorguluyorum, evde kendi kaşımı kendim alayım diyorum sonra sıçıyorum kaşlarımın içine ve böylece daha çok gitmek zorunda kalıyorum. Kuaför müziği olayı var bildiğin ve sırf bundan dolayı saçlarımı 250343068 yılda bir kestiriyorum.
Yeter artık benim kulağım benim beynim!!!
aslşfkjaşlg
tamam la hadi bb.