13 Aralık 2010

Aşkı Betimleten Yegâne Şarkılar

 


Aşka pek kafa yormam ki zaten bundan yıllar önce de inanmazdım. Sonra birisine tutulunca inandık işte de, iyi ki de var diyebilmişim. İçimde bi insan varmış onu çıkardı hiç değilse. Gerçi bizlerin öldürdüğünü düşünüyorum da neyse.

Aşkın tanımını yapamayız... Bazıları sadece platonikliğinden bahseder, bazıları doğru insanından... Bazıları evlenince yok olur der.
Hepsi bir yerde haklı çıkan aşkın küçük tanımlarıdır.
Fakat, müzik öyle bir şey ki! İçindeki tüm duyguları dökebileceğin tek yerdir. Bestelemek konusunda diyorum bunu tabi. Genelde hepimiz dinleyici olduğumuzdan, aşka bissürü şarkı uydurabiliriz. Fakat bence, belli parçalar vardır ki, asıl aşkı anlatan, beynimizde resmeden onlardır.

Özellikle Mozart'ın 40. senfonisi her ne kadar neşeli gibi gözüksede, iyi bir dinleyiciyseniz, içinde bir aşk temasını bulabilirsiniz.


Aslında, tabii ki , Chopin bu konu da gözümüze uygun gelebilir. Tamamiyle romantik bir adamdır kendisi. Nocturne'leri insanı kendinden geçirir. Ama ben daha çok şunu seviyorum; 


Rachmaninoff'un eserlerinin çoğunu bilmem ama bu parçasını ilk dinlediğimde, aşık olmak istemiştim diyebilirim. Birisini çok ama çok sevmek... Neyse buyrunuz.

Tıkısle

Bir çok Alacakaranlık hayranı kızlarımız bu parçayı eminim ki hatırlayacaklardır ve eminim ki bu filme tapan gençlerimizin çoğunluğu hayatlarını ot gibi yaşadıklarından, tek bildikleri ve taptıkları klasik müzik parçası bu'dur herhalde. Debussy'den Clair de lune, hem de daha güzel olmuş olan bir şekilde sizlere sunuyorum. Orijinali sadece fonda duyduğunuz piyanodur..

Tıkısle 

Hep klasik müzik türünde değil biraz da bizler için 'klasikleşmiş' olan parçalardan koymamda fayda var herhalde. Fakat bunda biraz zorlanacak olmam lazım. Lakin, bu şekilde olan parçaların çoğunluğunu sevmiyor oluyorum... ya grubunu ya da şarkıyı. Her neyse, giriş olarak canı gönülden taptığım ve sesine büyük bir hayranlık duyduğum Janis Joplin'den bir parça olsun. Lakin her ne kadar aşkı getirmese bile hüzünlendirdiğinden açılışı onunla yapmak istedim...

Summertime 

Joss Stone'u bu parçasıyla sevmiştim. Bir DJ gibi tanıtıyorum, içinizi ısıtacağını umduğum bu parça benden sizlere gelsin arkadaşlar...
Take my heart but please don't break it.

Tıkısle

Rastgele karşılaştığım ve şuan da bilgisayarımda bulamadığım bu parçayı, ilk dinlediğim zamanda kendim gibi görmüş adeta benimsemiş idim. Umarım sizler de beğenirsiniz. Sanırım The O.C'nin soundtracklerinden birisiydi.

Hello sunshine, come into my life.

Kendilerini sevmesem de, Stereomood sitesi sayesinde bu şarkılarını gayette sevdim... Tabi İsa'ya dua etsinler  Ozan'a tapmasaydım o sıralarda bu kadar sevmezdim.

Thinking about you.

Şuan koyacağım parçayı Youtube'da Joey Jordison'la ilgili bir videoyu izlerken duydum ilk önce. Sanırım alternative diye tabirlendirilecek türden parçaları dinlemeye böyle başladım. Yoksa şuan buraya aşkı betimleten değil de, black metalin incileri diye bir blog yazabilirdim :) Aslında yine yazabilirim hem bilgilerim tazelenmiş olur ama bana çok gereksiz geliyo, ben de kalsın o inciler.. Black metal popüler bir kültür olmamalı .. Neyse lan sizene ya off alın işte;

Goo Goo Dolls

Eskilerin çoğunluğunu dinlemem. Yarısını sevmiyorum zaten. Fakat neredeyse her yıl taş çatlasın 10-15 kere bi dinlediğim Led Zeppelin'e karşı bir sevgi var içimde. Sevmiyorum ama verebilirim durumu gibi assadsfds. Neyse, bu parçalarıyla zaten onlara olan hayranlığım oluşmuştu. Günde nerden baksan bir 10 defa dinler dururdum. Şimdi bu konu için tekrar açtım ya of ki ne of... ALLAAAHH diye bağıram geldi yeminlen.

Babe i'm gonna leave you.

Sırf olsun diye Beatles'dan da bir parça koyayım dedim. Bir çok parçasını dinlemek zorunda kaldım bundan dolayı -.- PS: I love you adlı parçalarını koymayı düşündüm ama sanırım bende pek aşk etkisi yapmadı. Pek dinlemediğimden bilmiyorum ama Yesterday adlı parçalarını aşka uydurabilirim herhalde;

Tıkısle

Yine ilk dinlediğimde aşık olup günlerce dinlediğim parçalardan birisi. WASP'a olan hayranlığımı oluşturan bir parça yine. Kaç kere sözlerine bakarak söylemişimdir, hala da çok severek dinlerim.

Taste the love!

Veee son parça! Hepimizin bir zamanlar çokça dinlediği parçalardan bir tanesi ve en tepesindedir belki de... O sesin sakinliği, rahatlığı ve o müthiş müzik, sözler...

Wish you were here


Bu blog için sanırım çok uğraştım. Son parçayla bi 'overdose' etkisi yaratmak istedim ve çok düşündüm ne koysam diye. En başta kesin Beatles koyarım diye saçma sapan şarkılarını dinledikten sonra gözüme Pink Floyd'un klasörü takıldı ve direkt aklıma bu şarkı geldi... Umarım başarılı olmuşumdur amacımda :) İyi dinlemeler...


5 yorum:

  1. AHAHAHAHA LETHE'YI KOY AMK.

    YanıtlaSil
  2. Lethe dandik amk. aslfhsaklgfhdg

    YanıtlaSil
  3. müzik konusunda söylediklerine katılıyorum. beatles seçimi iyi olmuş ama alternatif olarak i've just seen a face, all my loving, girl, something, if i fell, eight days a week, here comes the sun falan da olabilirmiş. neyse daha gider bu gerçi... wish you were here bambaşkadır lakin onu aşk şarkısı diye dinlemek şarkıya ihanet olur. : ) konuyu sevdim, bir ara benim de yapasım geldi hatta.

    YanıtlaSil
  4. Hürrem!! Süpersin! Parçaların hepsine bayılıyorum.. Beatles dinliyorum diye ağzıma ettiğin günleri hatırlarım :D Nefret ediyodun ama koymana sevindim. Beatles'ın güzelliğini az da olsa farkedebilmişsin. Senin müzik zevkini yerim! Ayrıca temana da bayıldım! Beyybeyybeyyybeyyy aym gana liv yuu :D bye!

    YanıtlaSil
  5. Konuyu yazarken ' ulan aslında bunlar hüzünlendiriyo ki ' dediysem de başlık değiştirmeye üşendiğimden (!) böyle kaldı :D sldkgjsd

    YanıtlaSil